27 Eylül 2010 Pazartesi

Adenozin ve Kardiyak Korunum

Başlangıçtaki ölümcül olmayan miyokard iskemisi, miyokardın uzun süreli iskemi ve reperfüzyona dayanıklılığını arttırır. Bu durum ilk kez Murry ve arkadaşları tarafından tanımlanmış olup, iskemik ön şartlandırma olarak bilinir. Bu kardiyak koruyucu durum iki geçici farklı faz olarak sınıflandırılmıştır; erken faz 2-4 saat içinde ortadan kalkar iken, geç faz 24-48 saat sonra ortaya çıkar. Yoğun çalışmalar iskemik ön şartlandırmanın etkisini taklit etme potansiyelinde olabilen ön şartlandırmanın yeni tetikleyici ve effektörlerini keşfetme üzerinedir. Adenosin, erken ve gecikmiş ön şartlandırmanın önemli bir tetikleyicisi olarak düşünülen bir ajandır. Miyokard hücreleri üzerinde adenosin, var olan reseptörleri ile (A1, A3, ve olasılıkla A2A ve A2B), G proteinleri aracılığıyla enzim, kanal, taşıyıcı ve hücre iskelet yapısı gibi pek çok effektörle etkileşir. Koruyucu etki A1 ve A3 reseptör alt gruplarıyla sağlanır ve protein kinaz C’nin mitokondriyal membrana translokasyon ve aktivasyonunu içerir. PKC ‘nin aktivasyonu ATP-duyarlı K+ kanallarının açılışını arttırmaktadır. Adenosin yada ön şartlandırma ile sağlanan kardiyak koruyuculukta olası diğer effektörler, özellikle gecikmiş ön şartlandırma için, MAP kinazları, ısı şok proteinlerini, 5’-nükleotidaz’ı ve iNOS’u kapsamaktadır. Ancak söz konusu ajanla aktive edilen koruyuculuğun temelindeki hücre içi sinyal mekanizmaları tam olarak anlaşılamamıştır. Apopitoz ve hücre yaralanmasını oluşturan sinyal mekanizmalarını açıklamaya yönelik daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Ön şartlandırmayı oluşturacak sinyal mekanizmaları daha iyi anlaşıldığında farmakolojik ön şartlandırmanın klinik yönden kullanımının daha pratik olacağı umulmaktadır.


Dr.Nuran EKERBİÇER,a Dr.Necip KUTLUa
aFizyoloji AD, Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi, MANİSA

Hiç yorum yok: